Gençlerin Korkulu Rüyası Sınav Kaygısı

Gençlerin Korkulu Rüyası Sınav Kaygısı
  • 06-10-2018

Kaygı; kişinin korku verici veya tehdit edici bir duruma karşı vermiş olduğu ruhsal ve bedensel bir tepkidir. 

Sınav kaygısı; öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Hatta kaygının daha ileri olan boyutlarında sınav kelimesinin düşünülmesi ya da duyulması ile kaygı yoğun ve rahatsız edici hale gelebilmektedir. 

Sınav kaygısının belirtileri;

  • Sınavlardaki yetersiz performans
  • Sınav öncesinde ya da sırasında aşırı terleme ve yoğun kaygı hali
  • Baş ağrısı
  • Psikosomatik ağrılar ve mide bulantısı
  • Baş dönmeleri
  • Okuduğunu anlayamama
  • Yoğun oranda unutma
  • Görmede bulanıklık
  • Başarısızlık korkusu
  • İçe kapanma
  • Özgüvende belirgin oranda düşüş
  • Sınav sonucu ile ilgili gerçekdışı karamsar tablolar
  • Kişinin kendi başarısı ile ilgili yanlış ve çarpıtılmış düşünceleri
  • Sınav kaygısı da diğer kaygı bozuklukları gibi, temelinde birçok karmaşık süreci barındırır. Bu sebepleri sırası ile inceleyecek olursak;
  • Ailenin sevgi ve ilgisini, farkında olmadan çocuğun başarısı ile doğru orantılı olarak göstermesi
    Örnek: “Demek yüz aldın ve sınıfın en başarılı öğrencisi sen oldun ha! Aferin benim çocuğuma! Gel bir sarılayım sana. Bugün dile benden ne dilersen?”
  • Ailenin çocuğa güvendiğini göstermek isterken; farkında olmadan aşırı bir sorumluluk ve beklenti yüklemesi
    Örnek: “Ben çok güveniyorum çocuğuma. O bizi hayal kırıklığına uğratmaz. Abisi gibi ilk senesinde kazanacak üniversite sınavını…”
  • Örnek: “Bunca yıldır sana verdiğimiz emeklerin, yaptığımız masrafların mükafatını vereceğine inanıyorum.”
  • Sınavın çocuk için hayati öneme sahip olduğu mesajı verilmesi ,
  • Örnek: “ Ne yapıp edip bu sınavı kazanmalısın yavrum, yoksa bir yılın kaybolup gidecek!”
  • Ailenin hayatlarını, oda düzenlerini, misafir ilişkilerini dahi sınava göre düzenlemesi,
  • Örnek: “Aman çocuğum, sen yeter ki sınavına çalış. Biz televizyon da açmayız, ses de yapmayız, misafir de çağırmayız. Hiç biri senin sınavından önemli değil ya!”
  • Örnek: “Senden hiç bir şey isteyen yok. Senin tek görevin var! O da: “ça-lış-mak!”
  • Ailenin gelecek konusunda kaygılı ve karamsar bir tablo çizmesi,
  • Örnek: “ Bu yıl kazandın kazandın. Kazanamazsan, bir yıl daha dershanelerde sürüneceksin, arkadaşların kazanıp gidecek yalnız kalacaksın. Önümüzdeki yıl daha çok strese gireceksin. Yapacağın varsa da yapamayacaksın!”
  • Ailenin yönlendirmekten ziyade hedef koyması ve bu konuda ısrarcı tutumları,
  • Örnek: “Aman yavrum adam akıllı bir üniversiteye git. Düzgün bir bölüm seç. Öyle saçma sapan bölümler seçip de ileride işsiz kalma. Bence sadece öğretmenliği seç. Başka bir şey seçersen külahları değişiriz, ona göre!”
  • Ailenin çocuklarını kardeşleri ve başka öğrenciler ile kıyaslaması,

    Örnek: “Sen bu gidişle hayatta sınav falan kazanamazsın. Bak teyzenin oğluna. Gece gündüz ders çalışıyormuş çocuk. Aferin ona! Sınavdan sonra seni de görürüz!”

    Örnek: “Ablan da girdi sınava. Ne televizyon izlerdi, ne de bilgisayar ile oynardı. Gelirdi okuldan, bir yemek yerdi. Sonra doğru odasına ders çalışmaya giderdi. Bir ona bak bir de kendine…”

  • Ailenin, çocuğun sınavı kazanırsa olabilecek şeyler konusunda sürekli hayaller kurup, paylaşmasş çocuktaki kaygı düzeyini başa çıkılamayacak seviyelere ulaştırmaktadır.

    Örnek: “Gel yavrum gel otur. Düşün şimdi sınavı kazanmışsın, yaz tatilinde sıkıntı yok stres yok. Dershane dershane gezme derdi yok. Kaydını yaptırmışsın üniversiteye. Senden daha mutlu biri var mı?”

 

Bu sınav döneminde ailenin yapması gereken hususlar şunlardır;

  • Sınavın hayattaki dönemeçlerden sadece biri olduğunun
  • Sınav sonucunun çocuğa duyulan sevgi ve güveni etkilemeyeceğinin samimi bir şekilde çocuğa anlatılması gerekmektedir.
  • Ev ve hayat düzeninde abartıdan kaçılması ve normal hayata devam edilmesi
  • Ailenin sınav sonrası ile ilgili birçok alternatifi konuşarak değerlendirmesi
  • Çocuğun kaygısının yersiz ve saçma olduğunu hissettirecek hareket ve sözlerden kaçınılması gerekmektedir. 

Bu sayede çocuğun kaygısı azaltılabilmektedir. Ayrıca çocuğun yaşamış olduğu kaygı düzeyinin, dikkat ve odaklanma kalitesi gibi sınav performansı açısından hayati önem taşıyan alanları da ciddi şekilde etkilediği de unutulmamalıdır. Bunun için çocuğumuza, sınavdan en az iki ay önce dikkat ve odaklanma testleri yaptırmanın da çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında davranmamıza rağmen, çocuğumuzda hala yoğun bir kaygı gözlemliyorsak, en kısa zamanda bir uzman yarıdımı almamız yararlı olacaktır.

Psikolog Burak ASLAN

Paylaş!