Zorlu Dönem: "Eyvah Çocuğum Anaokuluna Başlıyor!"

Zorlu Dönem:
  • 06-10-2018

Zorlu Dönem :c

Anne baba için çok mutluluk verici bir olaydır çocuğunun okula başlayacak olması ve çok da önemlidir. Çünkü çocuğu artık büyümüştür ve okula gidebilecek yaşa gelmiştir. Ama okula başlamanın ilk haftası özellikle de ilk günleri, çocuktan daha fazla anne babalar için sancılı geçer . Hatta bazı anne babalar durumu abartıp çocuklarını “sanki bir cami avlusuna bırakıyormuş” gibi davranabilirler ve bu durumu çocuklarına yansıtabilirler.

Okulun ilk günü bir çocuk için çok karmaşık ve kaygılı bir süreçtir. Çocuğun içerisinde sayısız korku bulunabilir. Yeni bir yer, yeni insanlar, yeni uyaranlar ve yeni kurallar. Ama bu korkuların içinde en fazla hissettikleri şüphesiz “terkedilme korkusudur.” Çünkü çocuğun anne babadan ilk uzun ayrılışıdır ve kendine destek verebilecek kimsenin olmadığını düşünür. Özellikle anne babasını bir daha göremeyeceklerini düşünmekte ve bu korkuya yoğun bir ağlama, bağırma ve sızlanma nöbetleri eşlik etmektedir. Özellikle çocuklarını okula bırakmaya gelen anne babalar, çocuklarına üzgün gözle bakıp “Elveda yavrum! Sana ebeveynlik yapmak çok güzeldi” tarzında bir mesajı  yüzleriyle  ve bedenleriyle çocuğa gönderdikleri zaman. Hatta bazı durumlarda çocuklar değil anne babalar bir türlü ayrılamazlar çocuklarından. Hatta onlar da çocukları ile beraber ağlarlar. Bu tarz ebeveyn davranışları, çocuğun okul ile ilgili ciddi korkular geliştirmesine sebep olmakta ve çocuğun zaten hali hazırdaki korkularını haklı çıkarmaktadır.

Bazen ise çocuk anne ve babadan çok kolay ayrılmakta; okuluna, sınıfına, öğretmenine ve arkadaşlarına çok çabuk alışmakta ve kendini okula bırakmak için gelen anne babadan ayrılırken sorun yaşamamaktadır. Ama bu durum bazı anne babaları rahatsız etmektedir. Kendilerini çocukları tarafından önemsenmeyen ebeveyn olarak görmekte ve bu düşünceden dolayı ciddi üzüntü duymaktadırlar. Hatta bu tarz ebeveynler, kendilerini rahatsız eden bu düşünceyi ortadan kaldırmak için anaokulunun bahçesinde ya da uygun olan herhangi bir odada oturarak, çocuklarının ağlamasını beklemekte ve ağladıkları anda koşarak çocuklarının yanlarına gidip onları teselli etmektedirler.

Oysa ki okula alışma sürecinde yapılması gereken; çocuğunun korkularını anlayarak, bu korkularının yersiz olduğunu, okula başlamasının çok güzel bir şey olduğunu, anne baba olarak bu durumdan mutluluk duyduklarını, onu terk etmediklerini, hiçbir zaman terk etmeyeceklerini ve gün içinde gelip alacaklarını, öğretmeninin ona her konuda yardımcı olacağı çocuğa söylemektir. Ayrıca anne baba giderken, çocuk ağlasa bile ona gülmesi ve el sallayarak “ okulda iyi bir gün geçirmeni istiyorum, ben gelip seni alacağım” diyerek kısa bir konuşma ve küçük bir öpücüğün ardından gidilmesi uygundur. Bu şekilde sancılı dönem çok daha kısa bir dönemde aşılabilir. Böylece çocuk anne  baba yanında olmadığı için öğretmeni ile daha iyi ve güven dolu bir ilişki geliştirebilir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise; çocuğun okul kapısından içeri alınırken ebeveynden kaçırırcasına hızlı ve sert bir şekilde alınmamasına dikkat edilmelidir. Hatta öğretmen çocuğa dönerek “ hadi şimdi annemize (ya da baba) el sallayıp, hoşçakal anne! Akşam görüşürüz.” diyelim tarzında küçük bir yönlendirme de bulunduıu takdirde çocuk kendini daha huzurlu ve güvenli hissedecektir.

Bu sancılı dönem,  beklenilenden çok daha uzun geçiyorsa mutlaka bir psikolog yardımı alınmalı ve çocuğun bu dönemi hasarsız atlatması sağlanmalıdır.

Psikolog Burak ASLAN

Özel Boğaziçi Aile Danığma Merkezi

Paylaş!